Gençlik yıllarımda özellikle Amerikan müzikal fimlerine karşı bir zaafım oluştu. Hangi koşulda olursa olsun televizyonda ya da sinemada eski bir müzikale rastlasam mutlaka dikkatle seyrediyordum. Bu merak zamanla azaldı, artık eskisi kadar kaçınılmaz olarak seyrettiğim bir tür olmaktan çıkmıştı müzikaller.
Tabii Londra West End'de seyredebildiğimiz müzikaller tamamen başka bir kategori. Bir tiyatro oyuncusunun nasıl tüm yeteneklerini geliştirerek yetiştiğini, "sahne düzeni"nin ne demek olduğunu, ışığın nasıl kullanıldığını görebilmek için ille de müzikale gitmek gerekmiyor kuşkusuz, ama çoğunlukla büyük prodüksiyonlar olan bu yapıtları izlerken özenli yaklaşılan bir oyunun insana ne tür bir haz verebildiğini de keşfetmek mümkün.
Victor Hugo'nun bence en önemli yapıtı olan Sefiller (Les Miserables) hemen hemen hepimizin ömrü boyunca en az bir kez okuduğumuz bir roman olabilir. Romantik dönemin edebiyat anlayışının en önemli öncülerinden Hugo bu romanı ilk kez 1862'de yayınlamış. 1815'te başlayıp Fransa'daki büyük 1832 isyanına kadar olan olayları işleyen romanda Jean Valjean'ın nedamet getirmesi ve iyi bir insan olmaya çalışması ana ekseninde krallığa karşı Fransız devrimcilerini, iki gencin isyan sırasındaki aşkını, kötülüğe karşı iyi olma çabasını ve bir çok başka temayı işlemiş Hugo. Zaten kitap da aslında 5 ciltten oluşan bir büyük roman (Yıllar sonra kısaltılmamış orijinal çevirisini okuduğumda bitirene kadar biraz hafakanlar basmıştı doğrusu.)
Sefiller'in müzikali ilk olarak 1980 yılında Fransa'da Claude Michel Schönberg'in şarkıları ve Alain Boublil ile Jean-Marc Natel'in sözleriyle sahneye konmuş. Ancak müzikalin esas başarısı İngilizce versiyonunda olmuş ve 1985'te Londra'da başlayan serüveni şu anda 38. yılında.
Müzikali son anda verilen bir kararla Londra tiyatro mahallesinin göbeğindeki Queen's Theatre'da seyrettim. Bu mekanda son 12 yıldır sürüyormuş. Son anda karar verip bilet alınca maalesef oyunu üst balkondan seyretmek zorunda kaldım, dolayısıyla çok ideal bir seyretme ortamı olmamış oldu. Prodüksiyonu Royal Shakespeare Company yönetmenlerinden Trevor Nunn ve John Caird dönüşümlü olarak yönetmişler.
Çocuk oyuncular dahil tüm kadronun nasıl bir müzik eğitimi aldığını, rollerine nasıl hazırlandıklarını bilmiyorum ama etkileyiciydi doğrusu. Müzikalin müdavimleri neredeyse opera seyreder ve belirli aryalara tepki gösterir gibi, biraz şarkılar üzerinden seyreder ve alkışlar gibiydiler. Böyle olunca sanki oyunu bütünlüğünü çok göz önüne almadan yapılan bir seyretme süreci olarak algılanabilir, tabii bu benim yorumum, böyle olmayabilir de.
Benim için müzikalin en çarpıcı yanı sahne tasarımıydı. John Napier'in tasarladığı sahnenin ortasında daire şeklinde dönen bir platform var. Bu platformu çok amaçlı olarak kullanmışlar. Öncelikle sahne değişimlerinde platformu döndürerek öndeki dekoru arkaya almak ve dekor değişimini arka planda yapmak mümkün. Daha da önemlisi, platformu döner vaziyette kullanarak sahnelere inanılmaz bir dinamizm katmak mümkün olmuş. Bu arada oyuncuların bu sahnelerdeki çok çalışılmış koreografilerine de hayran kaldığımı söyleyebilirim, en ufak bir gecikmede bir sonraki sahnede bir başka oyuncuyla girecekleri etkileşime geç kalmaları söz konusu olduğundan hareket eden bir platforma giriş çıkışlarının zamanlaması son derece önemli.
Oyunun en önemli sahneleri Paris'te kurulan derme çatma barikatların arkasında geçtiğinden barikat sahne düzeni çok önemli. Barikatların sahneye gelişi neredeyse fantastik bir filmdeki ejderhanın kadraja girişi gibi görkemli bir olaydı. Kısa bir videosunu burada bulabilirsiniz.
Barikatlı sahnelerde döner platformun avantajını kullanan yönetmen, platformu döndürerek bize barikatın arkasını gösteriyor, böylece neredeyse sinematografik bir yöntem kullanarak bize sahne duvarının arkasında olanları gözleyebilme şansı veriyor.
Yaklaşık üç saat süren oyunu biraz da sahne ve ışık düzeninin hayranlığı içinde seyrettiğimden bir an bile sıkıcı bulmadım.
Eğer "flash mob" geleneğini seviyorsanız (ben müziği her ortamda sevdiğim için bayılıyorum) burada bir Les Miserables kolajı bulabilirsiniz.
Sanırım daha önce ayarlama yaparak müzikali bir kez de izlemenin daha kolay ve yakından olduğu bir koltuktan bir kez daha izlemeye çalışacağım.
Oyunun bir künyesini aşağıda bulabilirsiniz.